Kurulmuş, Kurgulanmış Gerçekliğe İsyan: “Deccal’in Hatırı”
Türkçe edebiyat 2000’li yıllarda yeni
bir ivme kazandı. Çeşitlilik ve üretkenlik
anlamında bu ivme giderek
yukarıları zorluyor. İşte bu yazarlar
arasında özellikle Sezgin Kaymaz’ın
beni çok şaşırttığını söylemeliyim. İlk
eseri “Uzunharmanlar’da Bir Davetsiz
Misafir” ile başlayan Sezgin Kaymaz’ın
eserlerini okuma yolculuğum son kitabı
“Deccal’in Hatırı”yla devam ediyor.
Kaymaz’ın eserlerini Türkçe edebiyatta
herhangi bir yere kategorize etmek
oldukça zor. ‘Kurgusuz bir kurgu’
üzerinden ilerleyen metinleri, ölüm
ve bu dünya arasındaki sorgulamalar,
sorgulamaların ürettiği filozoflara yaraşan
konuşmalar ve tabii ki tekinsiz bir
dilin üzerine kurulan hayata dair anlam/
sızlıklarla ilerliyor. Bunlara eşlik
eden mizah ise olağanüstü. Bir diğer
taraftan eserlerde gerçekliğin sürekli
olarak eleştirel bir şekilde gözler önüne
serilmesi bu mizahla birlikte okurda
patlayıcı bir etki uyandırıyor.
Türkçe edebiyat 2000’li yıllarda yeni
bir ivme kazandı. Çeşitlilik ve üretkenlik
anlamında bu ivme giderek
yukarıları zorluyor. İşte bu yazarlar
arasında özellikle Sezgin Kaymaz’ın
beni çok şaşırttığını söylemeliyim. İlk
eseri “Uzunharmanlar’da Bir Davetsiz
Misafir” ile başlayan Sezgin Kaymaz’ın
eserlerini okuma yolculuğum son kitabı
“Deccal’in Hatırı”yla devam ediyor.
Kaymaz’ın eserlerini Türkçe edebiyatta
herhangi bir yere kategorize etmek
oldukça zor. ‘Kurgusuz bir kurgu’
üzerinden ilerleyen metinleri, ölüm
ve bu dünya arasındaki sorgulamalar,
sorgulamaların ürettiği filozoflara yaraşan
konuşmalar ve tabii ki tekinsiz bir
dilin üzerine kurulan hayata dair anlam/
sızlıklarla ilerliyor. Bunlara eşlik
eden mizah ise olağanüstü. Bir diğer
taraftan eserlerde gerçekliğin sürekli
olarak eleştirel bir şekilde gözler önüne
serilmesi bu mizahla birlikte okurda
patlayıcı bir etki uyandırıyor.