Seval Şahin - Tanpınar'da Oyun
Ülkemizde edebiyat araştırmalarının yetersiz olduğu biliniyor. Son yıllarda bu alandaki boşluğu doldurmak üzere birbirinden kıymetli eserler imdadımıza yetişiyor. Yetkin bir araştırmacı olan Seval Şahin de birbiri ardına çıkardığı edebiyat araştırmaları kitaplarıyla adından sıkça söz ettiriyor. En son olarak Kapı Yayınları'ndan Modernizmin Oyunu Oyunun Modernizmi / Tanpınar'da Oyun kitabını çıkartan Seval Şahin'in bu çalışmasına ve diğer çalışmalarına göz atmanızı hararetle öneririz. Tanpınar'da Oyun kitabından tadımlık bir bölüm sunuyoruz...
Ahmet Hamdi Tanpınar, 1901 yılında dünyaya gelir. Hayatının on üç yaşına kadar olan sürecini babasının görevi nedeniyle geniş imparatorluk coğrafyasının çeşitli yerlerinde dolaşarak geçirir. On dört yaşında,
Tanpınar belki de hayatının en önemli acılarından birini yaşar: Annesi yaşamını yitirir.
Çeşitli Anadolu vilayetlerinde, oradan oraya dolaşarak geçen çocukluğu, Musul'da annesinin ölümü ve Kerkük izlenimleri,
Tanpınar'ın hayatını büyük ölçüde etkilemiş, onu yolculukların yazarına dönüştürmüştür. Dahası
Tanpınar yazma eylemini de yolculuk olarak tanımlar. Mehmet Kaplan'a yazdığı mektupta, "
Mahur Beste adlı bir yolculuğa çıktık" diyecektir. Yılları sonra ise defterine şunları kaydedecektir: "
Yeni romanla eski roman -Mahur Beste- arasında bocalıyorum. Galiba tek bir mevzuum var: O da kendim. Fakat ne dışarıdan bakmasını biliyorum ne de olduğu gibi görmesi elimden geliyor." Böylece "yolculuk",
Tanpınar'ı anlatmak için en uygun kavramlardan biri olarak beliriyor. Bu "yolda olma halinin"; aramanın, sadece ve daima aramanın, bulduğu zaman bile kaybederek, usanmadan bıkmadan peşine düşmenin, peşinde olma durumunun, yazarın hem kimliğini hem de estetiğini bir arada inşa ettiği söylenebilir.
Amin Maalouf,
Ölümcül Kimlikler'de, bir insanı oluşturan kimliğin tek bir unsurdan meydana gelmediğini, değişen zaman dilimi ile beraber toplumsal ve siyasal olayların da o kişinin kimliğini oluşturmadaki etkisinden bahseder. Her insan için geçerli olan bu durum, estetik özgünlüğün yaratıldığı yazarlık serüveninde daha da derinden işler,
Tanpınar'da da olduğu gibi.
Artık son dönemlerini yaşamakta olan Osmanlı Devleti sınırları içinde doğan Tanpınar, on dört yaşında iken annesini kaybettiği sene 1915'te, Osmanlı coğrafyasına 1. Dünya Savaşı'nın atmosferi hâkimdir. Tanpınar, sadece yıkılmakta olan, hatta toprakları paylaşılmış zayıf bir devletin mensubudur: "Herkesin hayatında keşif yaşanmış, bu şahsiyetin uyanmasına yarayan, onu çabuklaştıran bir devir vardır. Benim hayatımda 1916 Martından Birinciteşrinine kadar olan devir çok mühimdir: Sonradan üzerine düşününce insan talihi ile ilk defa bu aylarda karşılaştığımı anladım." 1919 yılında İstanbul'da Edebiyat Fakültesi'^ne girdiği zaman ise Milli Mücadele başlamak üzeredir:
"Bu hal, bizim neslimizde büsbütün kuvvetli oldu. Çocukluğumun hangi devresine baksam, etrafımda ve kendi içimde bu vatan endişesini gördüm. İşte mütarekenin eşiğinde bu endişe beni büsbütün kaplamıştı."
---
Seval Şahin - Modernizmin Oyunu Oyunun Modernizmi / Tanpınar'da Oyun | Kapı Yayınları, Edebiyat / İnceleme, 435 sayfa, Haziran 2013.
http://kitapgalerisi.blogspot.com.tr/2013/06/seval-sahin-tanpnarda-oyun-okuma-parcas.html