Değil Efendinin Renk ve Koku Meselleri (İsmail Güzelsoy)
Değil Efendinin Renk ve Koku Meselleri, İsmail Güzelsoy
İsmail Güzelsoy’un romanı (2010) İskender Sof yani nam-ı diğer Şair, trende karşılaştığı Sincap ile Iğdır’a gelir. Iğdır’dan Sovyetler Birliği sınırına geçecektir. İskender, Iğdır’a geldiğinde gördüğü bir tabelaya bakarken o zamana kadar renk körüyken birden renkleri görebilmeye başlar. Bunu Sincap’a söylediğinde aldığı cevap, “Bu, Nuh’un işidir” olacaktır. Onu ihbar edenler yüzünden kaçmak zorunda kalmış, en yakınındaki herkesin ihanetine uğramıştır. Sincap onu hayatının son demlerini sürdürmekte olan yaşlı ve bilge Ahund ile tanıştırır. Ahund’un evi Şair’in yıllar önce gördüğü bir konağın tıpkısıdır. Zaten bu konak da Ahund için bir takıntı olmuş, konağın fotoğrafını gördükten sonra aynısını inşa etmek için yıllarca uğraşmış ve sonunda başarmıştır. Ahund’un evinde onunla konuşan Şair, yıllar önce tanıdığı yoldaşının da o evde konakladığını anlar. Ahund, onun kaçak olduğunu anlar ve ona yardım edeceğini söyler. Ahund’un torunu Nuh, olağanüstü bir ressamdır. Şair, onun yaptıklarını görünce çok etkilenir. Bu resimlerde her baktığında başka bir dünya, ancak kişinin içindekilerle birleşen bir dünya canlanmaktadır. Oyuncakçı amcasının yaptığı oyuncaklara resimler yapan Nuh, sıkılmıştır ve İstanbul’a gitmek istemektedir. Ahund, Şair’den ona yardım etmesini ister. Ahund’un konağında yaşayan bir başka misafir Adalet Hanım’dır. Adalet Hanım, bir önceki yıl Nuh ile Ağrı Dağı’na tırmanmış, sonrasında evine geri dönmemiş, sürekli kendi kendine konuşan biridir. Kaçış planları yaparken Nuh, Şair ve Sincap’ı bir randevuevine götürür. Burada tanıştığı bir kadından çok etkilenen Şair, onu da yanında götürmeye karar verir. Peşlerindeki Mit Osman da onları yakalamak için ellerinden geleni yapar. Sonunda sınıra doğru yola çıkarlar, Mit Osman’ı alt ederler; ancak son anda önlerine çıkan Adalet Hanım, Nuh’tan kendisini Ağrı Dağı’na çıkarmasını ister ve elindeki el bombasıyla onları tehdit eder. Şair ve Selvi sınırı geçer; Sincap da kararlaştırdıkları yerde beklemek üzere Nuh’tan ayrılır. Nuh, Adalet Hanım’ı alt edip hemen geleceğini söyleyerek uzaklaşır. Bu arada kitabın başında bir vampir hikâyesiyle karşılaşırız. Iğdır sokaklarında bir vampir insanlara saldırıp kanını emmektedir. Bu hikâyenin açığa kavuşması ise Iğdır’ın delisi Ninno ile ilgilidir ve eserin sonuna durum anlaşılır. Eser, Değil Efendi adlı meddahın İskender, Ahund ve Sincap’ın hikâyelerini anlatmasından oluşur. Bu anlatı sırasında kaçış hikâyesi başlarken kendisi de hikâyenin içine dahil olur. Kitapta her bölüm bir renkle adlandırılmıştır. Güzelsoy’un kahramanı Sincap, Sincap (2005), Rukas (2006), İyi Yolculuklar (2007) adlı eserlerinde olduğu gibi burada da ortaya çıkmıştır. Yazarın Değmez (2015) adlı romanında da Değil Efendi’nin Yamalak adlı yardımcısı tarafından teybe alınan meselleri yayımlanacaktır (İlk baskı Doğan Kitapçılık, 2010).